Mart 2, 2022

Ekmek

ile admin

Ekmek kültürümüzde kutsaldır. Yere konulmaz, üzerinden atlanılmaz, tepelenmez. Peki ekmeği bu kadar kutsal yapan şey nedir? Ekmeği su dan ayıran şey nedir? Tam olarak ben de bilmiyorum ama isterseniz önce ekmeğin yolculuğunu bir izleyelim. Anlatımım günümüz teknolojisiyle değil de bundan 30-35 sene önce köyümüzdeki imkanlar ile nasıl bir yolculuk olduğunu anlatayım.

“Türkün kanadı at” mottosu öyle basit bir motto değildir. Köyde yaşıyorsanız at sadece kanadınız değil her şeyinizdir. Yeri gelir çift sürersiniz, yeri gelir harman döversiniz yeri gelir eve eşya taşırsınız, yeri gelir kendinizi dağa bayıra vurmak için binek yaparsınız. At bu kadar önemlidir ve hayatta kalmanız için gereken şey eğer kanatsa at kanattır.

Ekim ayında arazinizi sürmeyle başlar ekmeğin yolculuğu, tarlanın tavında olup olmadığı önemlidir ekim için. Öyle traktörle bir saatte sürmeye benzemez at ile çift sürmek. Evlek evlek(Evlek, eskiden Türkiye’de ve Sırbistan’da kullanılan bir Türk alan birimidir. Evlek’in anlamı, sabanla bir geçişte işlenen arazı dilimdir. 1 evlek = 400 arşın kare = 229,667963 metrekare) sürersiniz. 10 dönümlük bir arazinin sürümü bir hafta da ancak biter. Sonrasında dua edersiniz yağmur ve kar yağsın da kuraklık olmasın diye. Toprak altında kalan buğday taneleri filizlenipte yer yüzünü yeşertince gübreleme işlemini yaparsınız. Zamanla buğday baş verir ve sararır. Haziran 15 gibi (Hatay Kırıkhan şartlarında) artık ekinleri biçme vakti gelmiştir. Toplanırsınız cümbür cemeat yetişkinler bir ellerinde ellik bir elinde orak ekin biçer desteleri yere bırakır. Orakla ekin biçemeyenler ve çocuklar örmelerle o destelerin yaklaşık 10-15 adedini bir araya getirip şelek yaparlar. O şelekleri sırtlayıp harman yerine taşırlar. Harman işi öyle kolay değildir alalade üst üste yığarak harman kuramazsınız. İşin erbabı harmanın başında durmalıdır. Yazın sıcağında güneşin bağrında bu işlem yaklaşık bir hafta sürer. Ekini biçtiniz harmanı kurdunuz işlem bitti mi bitmedi. Ekin saplarının iyice kuruması için bir ay kadar bekler iyice kuruyan sapları samana, başakları buğdaya ayırma işlemine geçersiniz. Harman dövmek derler bu işleme harmandaki sapları düzgün bir yere ufak ufak serer gem veya cercer ile bu saplar ezilir. İsa abim harman dövüyordu bende ağırlık olsun diye cercere oturuyordum böyle gözlerimi kapatıp kendimi arabada gibi düşünüyordum. Çocuktuk işte arabaya binmeye heves ediyorduk. Peki ezdik iş bitti mi hayır şimdide ne çok kuvvetli ne de zayıf bir rüzgar olmadan orta ayarda bir rüzgarla harman savurursunuz ki saman ile buğday birbirinden ayrılsın. Bu işlemi tüm harman bitene kadar tekrar edersiniz bu da bir hafta kadar sürer. Ben bu işleme iki yaz boyunca şahit olabildim ondan sonra ekin ektiğimiz tarlalara araba yolu yapıldı da patoz ile çekildi harmanlar. Bunca işlemden sonra samanı ve buğdayı eve ambara koyarsınız. Yazarken veya okurken bunlar böyle yazılıp ve okunup geçiyor da saman haralına saman basmak bile başlı başına rezil bir işlemdir, vücudunuza giren saman tozları terin de etkisiyle her tarafınızı kaşındırır alnınızdan damlayan teri silmeye elinizi bile götüremezsiniz.

Eve gelen buğdaylar güzelce yıkanır ve kurumaya bırakılır. Bu arada şunuda belirtmek gerekir ki köyde yaşamda kimse boş durmaz 3 yaşındaki çocuk bile çalışır 3 yaşında çocuk ne iş yapar derseniz bu serilen buğdaya tavuk ve kuş gelmesin diye eline verilen çalı parçasını savurur. Kuruyan buğdaylar vakti geldiğinde değirmene götürülmek üzere tekrardan ambara konulur. Evde un bitmeye yaklaşınca buğdayın değirmene yolculuğu başlar. Değirmen eskiden su ile dönerdi dere kenarlarında olurdu benim çocukluğumda bizim köydeki su değirmeni yıkılmıştı. Ancak elektrikli değirmene yetişebildim. Değirmende işlenerek un haline gelen buğday tekrar eve gelir. Buğdayın bu yolculuğunda ki ana taşıyıcı at tır. Çifti at ile sürersiniz yükü at ile taşırsınız, harmanı at ile döversiniz.

Eve gelen unu hamur yoğurur, ateş üstünde sac ile ekmeğe dönüştürürsünüz. O hamuru yoğurması, ateşi yakması ateş karşısında ekmek açması pişirmesi hepsi başlı başına zor işlemlerdir. Modern yaşam insanı ekmeğin bu yolculuğundan bi haber olduğundan, haberdar olanında traktörle bir saatte 10 dönüm araziyi sürdüğü, 30 dakikada biçer döverle biçtiği ekinlerin eski zahmetini bilmiyor. Belkide ekmeğin kültürümüzde bu kadar önemli olmasının sebebi bu yukarıda saydığım emektir. O emekten bi haber modern insan ekmeğin de kıymetini bilmiyor bilemiyor…