Açlık korkusu

Dün akşam iş çıkışı BİM marketten çocuklara okul için yarım litrelik su almaya gittim. Suların yanında bulunan makarna reyonunun neredeyse boş olduğunu görünce, dayanamayıp görevliye sordum “hayırdır makarna bu hafta gelmedi heralde” görevli “ağabey bu gün millet makarnaya yüklendi alan beşer onar aldı” deyince önce anlam veremedim sonra görevli ekledi “ ağabey bu gün dışarı çıkabiliyorlar da Allah muhafaza bu virüs yayılırsa insanlar market bulamayacak ona hazırlık yapıyor” dedi. Suyu alıp evin yolunu tuttum.

1997 yılında İstanbul Esenyurt’ta Elazığlı Mithat abinin markette çalışıyorum, hava durumunda bir hafta kar yağışı olacağı söylenince ertesi gün markette kuru bakliyat ve makarna reyonu boşalmış, toptancılarda da ürün bulamamıştık. Patrona “ağabey ne oluyor bu mallar neden bitti” dediğimde, “İstanbul’da kar yağınca böyle olur, millet bir iki haftalık ihtiyacını alır” demişti. Hayretle   neden ki market hep açık” dediğimde; “oğlum bizim millet kıtlık görmüş, toplumsal hafıza da o korku hep var, en ufak bir olumsuzlukta tekrar aç kalacağım korkusu insanları bu durumlara itiyor” demişti.

Babam 1935 doğumluydu o kıtlık günlerini görmüştü ama bizimle pek o günleri paylaşmazdı. Köyde yaşıtları geldiğinde sohbet esnasında o günleri konuşurlar bizler de hayretle dinlerdik. Babamın bir çocukluk arkadaşı vardı neredeyse tüm çocuklukları beraber geçmiş Hamza idi adı ama köyde “Hamza Pehlivan” diye anılırdı. İlerlemiş yaşına rağmen hafızası güçlü ve böyle anılarını anlatmayı seven bir insandı. Vefatından bir – iki yıl önce felç geçirdi bende yeni evlenmiştim hanımı köyde akrabalarla tanıştırıyorum. Dedim “Hamza emmiyede bir uğrayalım yatalak düğüne gelemedi bizi görünce sevinir.” Gittik elini öptük bizi görünce sevindi gözleri yaşardı ve bize şu nasihatı çekti.

“Oğlum kızım bakın evlenmişssiniz hayatınızı birleştirmişsiniz. Para pul bunlar gelir geçer bu gün olur yarın olmaz, bugün olmaz yarın olur bu geçim yüzünden birbirinizi hiç üzmeyin. Elbette gün gelir düzlüğe çıkarsınız. Ben 8-9 yaşlarındayım babam askerde tarlamız yok, olsa da ekip biçecek kimse yok. Evde yiyecek hiç bir şey yok anamla beraber çıktık ekin biçim zamanı milletin biçtiği ekinlerden yere düşenleri topladık. Eve geldim anam topladığımız buğdayları taş değirmende öğüttü bir teneke un oldu. Onunla ekmek yaptı karnımızı doyurduk. Allah’a şükür şimdi her şeyimiz var ama bak sağlığım yok. Sakın ha geçimlik için birbirinizi kırmayın.”

BİM den eve geldiğimde, biraz instagramda neler oluyor diye baktığımda Ulus’ta bir kolonya satıcısının önündeki 200 metre kolonya kuyruğunu gördüm. Hamza emminin ve Mithat abinin anlattıklarını düşündüm. Hamza emiminin ruhuna bir Fatiha okuyup dedim ki  “bizi corona değilse de bu açlık korkusu sarsacak”. Hiçbir virüs bizim bu korkumuzu fırsat bilip bir paket makarnayı 15 tl ye satmaya çalışan aç gözlüler kadar tehlikeli değildir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*